-
SON DEĞIŞIKLIKLER IŞIĞINDA GEÇICI KORUMA
STATÜSÜNDEKI YABANCILARIN ÜLKEMIZDE ÇALIŞMASI
I- GIRIŞ
Ülkemizde son yıllarda, ülkelerinde yaşanan iç karışıklıktan kaçarak yurdumuza sığınmış bulunan Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarının kahir ekseriyetini oluşturduğu, önemli bir yabancı nüfus hem sürekli olarak ikamet etmekhem de çalışma yaşamına katılmak anlamında varlık göstermektedir. Suriyeliyabancılar, ülkemizde ikamet eden ve çalışma yaşamına katılan en geniş kesimi oluştursalar da bu durumun tek örneğini oluşturamamaktadırlar. Uzun yıllardır Ermenistan, Azerbaycan, Gürcistan, Türkmenistan, Irak, Afganistan, Rusya Federasyonu gibi Türkiye Cumhuriyetinin tarihi hinterlandındaki ülkelerden hatırı sayılır ölçülerde yabancı hem ülkemizde yaşamakta hem de iş ve çalışma yaşamına aktif olarak katılım göstermektedir.
Çalışma yaşamına katılan bu kişilerin bir kısmının ülkemiz çalışma mevzuatı uyarıncaçalışma izni ve ikamet izni almaprosedürlerini tamamlayarak, kayıtlı bir şekilde istihdam edilmelerine karşın, önemli bir kısmıise yasal prosedürlerden geçmeksizin, kayıtdışı suretle istihdam edilmektedir. Yabancı istihdamı son yıllarda çalışma yaşamı ile ilgili denetimlerde sıkça rastlanılan bir olgu halini almıştır. Büyük ölçüde kontrolsüz ve deregülatif olan bu durumun ülkemiz istihdam piyasası açısından bir istikrarsızlık ve kayıtdışılık potansiyeli ve unsuru oluşturdukları konunun uzmanlarınca yaygın olarak kabul edilmiş bir olgudur. Şüphesiz, endüstri ilişkilerinin günümüzde ulaştığı noktada sağlıklı bir iş piyasasının oluşumu açısından başta iş piyasasına giriş ve çıkışlar ile istihdam koşulları olmak üzereçalışma yaşamına dair pek çok unsurun regüle edilmesi önem kazanmıştır.
İşte Türkiye iş piyasalarında duyulan bu mevcut regülasyon ihtiyacından kaynaklanan bir şekilde, ülkemizde yabancıların iş yaşamına katılımının usul ve esaslarının belirlenmesi amacıyla önemli düzenlemeler son dönemlerde yapılmaktadır. Bunların son örneği olarak ise, 15.01.2016 tarihinde yayımlanarak mevzuatımıza giren Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma
İzinlerine Daire Yönetmelik(Bakanlar Kurulu Kararı, 15.01.2016) ile ülkemiz iş piyasası açısından çok önemli ve tarihi nitelikli yeni düzenlemeler yapılmış bulunmaktadır.
Bu makalemizde ülkemiz çalışma mevzuatı uyarınca, kendilerine geçici koruma statüsü verilmiş bulunan ve kahir ekseriyeti Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşan yabancıların çalışma yaşamına katılma ve çalışma izni alma süreçleri açıklanmış, söz konusu bu kişilerin hangi usullerle istihdam edilebilecekleri ve hangi hak ve yükümlülüklere tabi olacakları son düzenlemelerışığında ayrıntılı olarak izah edilmiştir.
II- YABANCILAR VE YABANCILARIN ÜLKEMIZDE ÇALIŞMASI
Yabancıların ülkemizde çalışmaları ile ilgili hükümlere geçmeden önce ülkemiz hukukuna göre “yabancı” kavramının tamını yapmak yerinde olacaktır. Mevzuatımıza göre “yabancı” kavramı 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu (veya öncesinde yürürlükte bulunan mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Hakkında Kanun) hükümlerince Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olmayanları, yani Türk vatandaşı sayılmayanları ifade eder.140
Yabancı kavramını izah ettikten sonra ülkemizde yabancıların çalışma amacıyla bulunması ile ilgili hükümlere dair genel bir özet yapmak yerinde olacaktır. Ülkemizde yabancıların çalışması ile ilgili düzenlemeler birincil olarak 4817 sayılıYabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanun (T.C. Yasalar, 06.03.2003) ile düzenlenmiştir. Zikredilen bu kanun ise yabancıların ülkemizde çalışmalarını serbestlik esasına göre değil, izin esasına göre belirleme yöntemini temel almaktadır. İlke olarak Türkiye’nin taraf olduğu ikili ya da çok taraflı sözleşmelerde aksi öngörülmedikçe, yabancıların Türkiye’de bağımlı veya bağımsız çalışmaya başlamadan önce mutlak suretle Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’ndan çalışma izni olarak ifade edilen bir izin almaları zorunludur (4817: Md. 4).
Ülkemizde yabancıların çalışma yaşamına katılımları ile ilgili ikincil en önemli yasal düzenleme ise 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya İşyerlerinde Çalıştırılabilmelerine İlişkin Kanundur.(T.C. yasalar, 29.09.1981)
4817 sayılı Kanun ile ayni doğrultuda olmak üzere, 2527 sayılı Kanun da Türk
140 Bkz.: T.C. Yasalar (2009) 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu, 12.06.2009 tarih ve 27256 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır, keza bkz.: T.C. Yasalar (1964) mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Hakkında Kanun, 22.02.1964 tarih ve 11638 sayılı Resmi Gazetede yayımlanmıştır.
soylu yabancıların Türkiye’de meslek ve sanatlarını yapabilmeleri ve kamu yahut özel kurum, kuruluş ve işyerlerinde çalışmalarını Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın iznine tabi kılmıştır.
Bu çerçevede, yabancıların ülkemizdeki hem bağımlı (bir işverene bağlı) hem de bağımsız (kendi nam ve hesabına) çalışmaları ilke olarak çalışma iznine tabidir. Keza ilke olarak bu iznin çalışmanın başlaması öncesinde((işbaşı yapmadan önce) alınması icap eder (4817: Md. 4).
Mevzuatımızda yabancılara verilebilecek çalışma izinleri (i) süreli çalışma izni, (ii) süresiz çalışma izni ve (iii) bağımsız çalışma izni olmak üzere üç ayrı kategoride düzenlenmiştir. “Süreli çalışma izni” bir yıla kadar verilen ve üç yıla kadar uzatılabilen kısa vadeli bir izin türüdür. “Süresiz çalışma izni”, ülkemizde uzun dönem ikamet iznine sahip olanlar veya Türkiye’de kesintisiz en az sekiz yıl ikamet izni ile kalmış olan veya en az sekiz yıl kanuni çalışması olan yabancılara verilebilen uzun vadeli bir çalışma izni türüdür. Son olarak, “bağımsız çalışma izni” ise bir işverene bağlı olarak değil, bilakis kendi nam ve hesabına çalışacak yabancılara, Türkiye’de en az beş yıl kanuni ve kesintisiz olarak ikamet etmiş olmaları koşulunu sağlamaları şartıyla verilebilen bir izin türünü oluşturur (4817: Md. 5-7).III- MEVZUATIMIZDA GEÇICI KORUMA STATÜSÜNDEKI YABANCILAR
Ülkemizde gerek çalışma, gerek ikamet etme gerekse de seyahat amacıyla çok sayıda yabancı geçici ve sürekli olarak bulunmakta olsa da, sürekli mahiyette bulunan en geniş yabancı grubunu Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşları oluşturmaktadır. Suriye’de yaşanan iç karışıklık ve hukuk tanımaz savaş dolayısıyla ülkemize sığınmış bulunan ve sayıları resmi rakamlara göre 2 milyonu geçen(https://www.afad.gov.tr/tr/IcerikDetay1.aspx?ID=16&IcerikID=747 ) Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşı halen bilfiil ülkemizde yaşamaktadır. Söz konusu bu Suriyeli nüfusun kahir bir ekseriyeti, 6458 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu’nun(T.C. yasalar, 11.04.2013) 91 inci maddesi kapsamında olmak üzere 2014 yılında çıkartılmış bulunan Geçici Koruma Yönetmeliği(Bakanlar Kurulu Kararı, 22.10.2014) çerçevesinde oluşturulan bir özel statü olan “geçici koruma” statüsündedir.
“Geçici koruma” statüsü, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirilmeye alınamayan yabancılara sağlanan korumayı ifade eden geçici bir statüdür. Geçici koruma statüsü, uluslararası hukuk ve ulusal hukukumuz tarafından tanınmış bulunan “mülteci”, “şartlı mülteci” ve “ikinci koruma statüsü” şeklindeki uluslararası koruma statülerinden farklı ve geçici mahiyetli bir statü olarak ortaya çıkmaktadır.241 Geçici koruma statüsündeki kişiler, hakları uluslararası sözleşmeler ve konvansiyonlar ile garanti altına alınmış bulunan uluslararası koruma statüsündeki kişilerden (yani mültecilerden) oldukça dar kapsamlı haklara sahiptir. Bu ise geçici koruma statüsündeki kişileri daha fazla kırılgan bir grup haline getirmektedir.IV- GEÇICI KORUMA STATÜSÜNDEKI YABANCILARIN ÇALIŞMA IZINLERI
Uzunca bir süre geçici koruma statüsüne sahip şekilde ülkemizde bulunan kişilerin çalışma yaşamına katılımı aynen diğer yabancılar gibi değerlendirilmiş, çalışma ve ikamet izni işlemleri ayni usul ve prosedürlere tabi tutulmuştur. Ancak geçici koruma statüsüne sahip Suriyeliler başta olmak üzere yaygınlaşan kayıtdışı çalışma olgusunun tehlikesi karşısında, 15.01.2016 tarihinde yayımlanarak mevzuatımıza giren Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Daire Yönetmelik ile söz konusu bu durum değişmiş ve “geçici koruma” statüsündeki yabancıların çalışma yaşamına katılımı mevzuatımız açısından özel ve spesifik kurallara bağlanmıştır.
Bu çerçevede en güncel düzenlemelere göre “geçici koruma” statüsündeki yabancıların çalışmaları ile ilgili şu temel kurallar getirilmiş bulunmaktadır:- Kural olarak geçici koruma sağlanan yabancılar, çalışma izni olmaksızın Türkiye’de çalışamaz veya çalıştırılamaz.342
- Geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici korumaya kayıt yaptırdıkları tarihin üzerinden altı (6) ay geçmesi şartı ile çalışma izni almak için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvurma hakkına sahip kılınmıştır.
241 Bakınız: 6468 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, Md. 3, Md. 91-95.
342 Çalışma izni olmaksızın çalışan geçici koruma sağlanan yabancılar ile bunları çalıştıranlar hakkında 4817 sayılı Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun ilgili hükümleri uygulanmaktadır. Buna göre çalışma izni bulunmayan yabancıyı çalıştıran işverene her bir yabancı için 2016 yılında 8.848 TL, çalışma izni olmadan bağımlı çalışan yabancıya 2016 yılı için 881 TL, çalışma izni olmaksızın bağımsız çalışan yabancıya ise 2016 yılı için 3.536 TL idari para cezası uygulanmaktadır (4817: Md. 21). Zikredilen bu fiillerin tekrarı halinde ise idari para cezaları bir katı arttırılarak uygulanmaktadır (4817: Md. 21).- Geçici koruma sağlanan yabancıları çalıştırmak isteyen işverenlerin, bu konudaki çalışma izni başvurularınıe-Devlet Kapısı üzerinden yapmaları gerekmektedir.
- Bağımsız çalışma iznine başvurma hakkı olan geçici koruma sağlanan yabancıların kendi adına başvuru yapma hakları bulunmaktadır.
- Geçici koruma statüsündeki yabancılar kural olarak çalışma iznine tabi olsa da bunun bir istisnası getirilmiştir. Buna göre yalnızca “mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde” çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılar, çalışma izni muafiyeti kapsamındadır. Çalışma izni muafiyeti başvuruları, geçici koruma sağlanan il valiliğine yapılmalıdır.
- Öte yandan Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın, mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılara ilişkin il ve kota sınırlaması getirilebilme hakkı mahfuz bulunmaktadır.
- Geçici Koruma Yönetmeliği kapsamında geçici koruması sonlandırılan veya iptal edilen yabancıların almış olduğu çalışma izinleri de iptal edilmektedir.
Bu saydıklarımız geçici koruma statüsündeki yabancıların istihdamı veya çalışması ile ilgili temel kuralları oluşturur. Belirttiğimiz bu kurallar dâhilinde yapılan çalışma izni başvuruları Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından Yabancıların Çalışma İzinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliğinin(Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı, 29.08.2003) 13 üncü maddesi uyarınca spesifikdeğerlendirme kriterleri belirlenerek değerlendirilecektir. Kanunlarda yalnızca Türk vatandaşları tarafından icrasına izin verilen iş ve meslekler için yapılan başvurular değerlendirme yapılmaksızın işlemden kaldırılacaktır.
Bakanlık tarafından çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde, özel bir durum olarak, tabip, tıpta uzmanlık mevzuatına göre uzman, hemşire, ebe, optisyen veyadiğer sağlık meslek mensubu olanlar için Sağlık Bakanlığı’ndan; öğretmen, uzman öğretici, usta öğretici ve öğretim elemanı mesleğine sahip olanlar için ise Yükseköğretim Kurulu Başkanlığından ön izin alınması gereklidir.V- IKAMET IZNI BULUNAN ILLERDE ÇALIŞMA ESASI
Mevzuatımız geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışabilecekleri yerlere özel bir sınırlama getirmiştir. Buna göre, geçici koruma sağlanan yabancılara çalışma iznine başvuru hakkı verilmesinde, Geçici Koruma Yönetmeliğinin 24 üncü maddesi uyarınca yabancının kalmasına izin verilen iller esas alınmaktadır.
Keza, kamu düzeni, kamu güvenliği ya da kamu sağlığı yönüyle çalışma izni verilmesinde sakınca görüldüğünün İçişleri Bakanlığınca kararlaştırıldığı illerde çalışma izni verilmesinin durulması konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkili kılınmış bulunmaktadır. Zikredilen şekilde sakıncalı olduğuna karar verilen illerde, daha evvel verilmiş çalışma izinleri uzatılmaz. Ancak, yabancının bu ilde kalma hakkı devam ediyorsa, önceden verilen ve geçerliliği devam eden çalışma izinleri, sona erdiği tarihe kadar kullandırılmaktadır.VI- GEÇICI KORUMA STATÜSÜNDEKI YABANCILARA UYGULANAN ISTIHDAM KOTASI SISTEMI
Ülkemizde yaşayan geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışmaları ile ilgili son düzenlemelerin en önemlisi sektörel, bölgesel ve işyeri bazlı istihdam kotası sisteminin uygulanıyor olmasıdır. Geçici korunan yabancılar için istihdam kotası uygulanması ülkemiz istihdam yapısının bozulmasını önlemeye yöneliktir.
Bu çerçevede, geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışma izni başvurularının değerlendirilmesinde, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısı üzerinden sektör ve illere göre açık iş ve işe yerleştirmeler dikkate alınarak Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığınca, geçici koruma sağlanan yabancı istihdamı kotası değişen oranlarda uygulanabilmektedir.
İstihdam kotalarını sektörel, bölgesel ve işyeri bazlı olarak farklı oranlarda belirlemek konusunda Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı yetkili olsa da, mevzuatımız geçici koruma statüsündeki yabancılar için işyeri bazlı bir sınır belirlemiştir. Buna göre, çalışma iznine başvurulan işyerinde çalışan geçici koruma sağlanan yabancı sayısı, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısının yüzde onunu (% 10) geçememektedir. Bu sayının hesaplanmasında işyerinde Sosyal Güvenlik Kurumuna kayıtlı olarak çalışan tüm Türk vatandaşı çalışanlar dahil edilecektir.
Toplam çalışan sayısı ondan az olan işyerlerinde ise en fazla bir geçici koruma sağlanan yabancının çalışmasına izin verilebilmektedir.
Ülkemizde yaşayan geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışmaları ile ilgili üst sınır olarak yüzde on kotası uygulanıyor olsa da, bunun bir istisna hükmü de bulunmaktadır. Buna göre, işveren tarafından; işyerinin kayıtlı bulunduğu Çalışma ve İş Kurumu İl Müdürlüğünden, çalışma izni başvurusu tarihinden önceki dört haftalık süre içerisinde yabancının çalıştırılacağı işi yapacak aynı nitelikte Türk vatandaşı bulunamadığının belgelendirildiği başvurularda istihdam kotası uygulanmaması hakkı Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığının takdirindedir.VI- GEÇICI KORUMA STATÜSÜNDEKI ÇALIŞANLARIN HAKLARI
Ülkemizde yaşayan geçici koruma statüsündeki yabancıların hangi iş hukuku ve sosyal güvenlik haklarına sahip olacaklarının aydınlatılması da önem arz eder. Buna göre, geçici koruma sağlanan yabancılara asgari ücretin altında ücret ödenmesi yasak bulunmaktadır.
Keza, geçici koruma sağlanan yabancıların ve işverenlerin çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülükleri aynen geçerli bulunmaktadır. Bu çerçevede geçici koruma statüsündeki sigortalılar ilgili işyeri bildirgesi, işe giriş bildirgesi, işten ayrılış bildirgesi, aylık prim ve hizmet belgesi gibi çeşitli belge ve bilgilerin bildirim zorunluluğu ile 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(T.C. yasalar, 16.06.2006) hükümlerine göre tahakkuk edecek prim tutarlarının ödenme zorunluluğu bulunmaktadır. Keza 4857 sayılı İş Kanunu ve çalışma mevzuatının diğer hükümleri uyarınca tanınan tüm hak ve yükümlülükler geçici koruma statüsündeki yabancılar için de geçerlidir.
Geçici koruma statüsündeki yabancı çalışanlara mesleki eğitim hakkı da mevzuatımızda düzenlenmiştir. Buna göre, Türkiye İş Kurumu tarafından aktif işgücü hizmetleri kapsamında düzenlenen kurs ve programlar kapsamında bir işyerinde mesleki eğitim ve işbaşı eğitimi görecekler ile bu kişilerin eğitim süresinin sonunda aynı işyerinde çalıştırılması için Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’na başvuruda bulunulabilmek mümkündür. Bu şekilde yapılacak başvurularda, ilgili bu bakanlıkça işyeri istihdam kotası farklı uygulanabilmektedir.III- SONUÇ
Ülkemiz mevzuatı uyarınca “geçici koruma” statüsü, ülkesinden ayrılmaya zorlanmış, ayrıldığı ülkeye geri dönemeyen, acil ve geçici koruma bulmak amacıyla kitlesel olarak veya bu kitlesel akın döneminde bireysel olarak sınırlarımıza gelen veya sınırlarımızı geçen ve uluslararası koruma talebi bireysel olarak değerlendirilmeye alınamayan yabancılara sağlanan korumayı ifade eden geçici bir statüdür. Ülkemizde bu statüde bulunanların kahir bir ekseriyeti Suriye Arap Cumhuriyeti vatandaşlarından oluşmaktadır.
Ülkemizde geçici koruma statüsünde bulunanların çalışma yaşamına katılmaları ile ilgili mevzuat hükümleri 15.01.2016 tarihinde Resmi Gazetede yayımlanarak mevzuatımıza giren Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma İzinlerine Daire Yönetmelik ile köklü bir şekilde değişmiş, diğer statülerdeki yabancılardan farklı bir rejime tabi kılınmıştır.
Kural olarak geçici koruma sağlanan yabancılar için çalışma izni alma zorunluluğu sürse de, daha esnek kurallar getirildiği görülmektedir. Bu çerçevede geçici koruma sağlanan yabancılar, geçici korumaya kayıt yaptırdıkları tarihin üzerinden altı (6) ay geçmesi halinde çalışma izni alabilir hale gelmiştir. Bir başka önemli değişiklik olarak “mevsimlik tarım veya hayvancılık işlerinde” çalışacak geçici koruma sağlanan yabancılar çalışma izni muafiyeti kapsamına alınmıştır.
Geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışabilecekleri yerlere de özel bir sınırlama getirilmiş, Geçici Koruma Yönetmeliğinin 24 üncü maddesi uyarınca yabancının kalmasına izin verilen illerde çalışabilecekleri düzenlenmiştir.
Geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışmaları ile ilgili getirilen en önemli düzenleme ise istihdam kotası uygulanmasıdır. Buna göre Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığına sektörel, bölgesel ve işyeri bazlı olarak farklı oranlarda kota sınırı belirleme hakkı tanınmıştır. Ne var ki, bu kotaya bir üst sınır da getirilmiş, çalışma iznine başvurulan işyerinde çalışan geçici koruma sağlanan yabancı çalışan sayısının, işyerinde çalışan Türk vatandaşı sayısının yüzde onunugeçemeyeceği düzenlenmiştir.
Son düzenlemeler ile geçici koruma statüsündeki yabancıların çalışma yaşamındaki hakları da tereddüde yer bırakmayacak şekilde belirginleştirilmiştir. Buna göre, geçici koruma sağlanan yabancılara asgari ücretin altında ücret ödenmesi yasak olup, bu şekilde çalışan yabancıların çalışma ve sosyal güvenlik mevzuatından kaynaklanan hak ve yükümlülükleri aynen uygulanmak zorundadır.
KAYNAKÇA
Bakanlar Kurulu Kararı (15.01.2016) Geçici Koruma Sağlanan Yabancıların Çalışma Izinlerine Dair Yönetmelik. Ankara : Resmi gazete (29594 sayılı).
Bakanlar Kurulu Kararı (22.10.2014) Geçici Koruma Yönetmeliği. Ankara : Resmi gazete (29153 sayılı).
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı (29.08.2003) Yabancıların Çalışma Izinleri Hakkında Kanunun Uygulama Yönetmeliği. Ankara : Resmi gazete (25214 sayılı)
T.C. Başbakanlık Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (2016) Suriye Afet Raporu, 20.01.2016 tarihinde https://www.afad.gov.tr/tr/IcerikDetay1. aspx?ID=16&IcerikID=747 adresinden erişildi.
T.C. Yasalar (06.03.2003) 4817 sayılı Yabancıların Çalışma Izinleri Hakkında Kanun. Ankara : Resmi gazete (25040 sayılı).
T.C. Yasalar (11.04.2013) 6456 sayılı Yabancılar ve Uluslararası Koruma Kanunu, Ankara : Resmi gazete (28615 sayılı).
T.C. Yasalar (12.06.2009) 5901 sayılı Türk Vatandaşlığı Kanunu. Ankara : Resmi gazete (27256 sayılı) Resmi Gazete.
T.C. Yasalar (22.02.1964) mülga 403 sayılı Türk Vatandaşlığı Hakkında Kanun, Ankara : Resmi gazete (11638 sayılı).
T.C. Yasalar (29.09.1981) 2527 sayılı Türk Soylu Yabancıların Türkiye’de Meslek ve Sanatlarını Serbestçe Yapabilmelerine, Kamu, Özel Kuruluş veya Işyerlerinde Çalıştırılabilmelerine Ilişkin Kanun. Ankara :
Resmi gazete (17473 sayılı)Kaynak;İSMMMO Mali Çözüm Dergisi
İletişim Bilgisi
- IBOSB Birlik San. Sit.
Birlik 1 İş Merkezi
No : 5 Kat : 4/63
Beylikdüzü / İSTANBUL - 0212 875 11 41
0532 594 34 91
Bizlere ulaşabilmeniz için lütfen yandaki formu tıklayarak gerekli alanları doldurunuz...