-
İŞ KAZASI SONUCUSİGORTALI VEYAHAK SAHİPLERİNE
SGK TARAFINDAN YAPILAN YARDIMLAR İLE
AÇILABİLECEK DAVALAR
Yasin KULAKSIZ*33ÖZ
Yaralanma ve ölümle sonuçlanmak suretiyle kazaya uğrayan kişi, ailesi, işveren ve üçüncü kişileri etkileyen iş kazaları maddi ve manevi sonuçlar ortaya çıkarabilmektedir. Sosyal Güvenlik Kurumunca sağlanan yardımlar ile açılacak tazminat davaları sonucunda elde edilecek gelirler maddi eksikliği giderici bir işlev üstlenecektir. Çoğunlukla dikkatsizlik ve tedbirsizlik sonucu vuku bulan iş kazaları bazı durumlarda ise kasıt unsurunu barındırabilmektedir. Bu durumlarda açılacak ceza davaları, kazalı veya ailesinin yaşamış olduğu manevi acıyı dindirici mahiyette olabilecektir.
Anahtar Sözcükler: İş kazası, hak sahibi, ödenek, gelir, dava, tazminat.1. GİRİŞ
Çalışma hayatında her yıl hatta her gün karşılaşılan iş kazaları gerçekleşme sürecinden sonra da etkisel olarak son derece geniş bir alana yayılmaktadır. Kazalı dışında en fazla etkilenen bu kişileri 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu(T.C. yasalar, 16.06.2006) (SSGSSK134) da; sigortalının veya sürekli iş göremezlik geliri ile malullük, vazife malullüğü veya yaşlılık aylığı almakta olanların ölümü halinde, gelir veya aylık bağlanmasına veya toptan ödeme yapılmasına hak kazanan eş, çocuk, ana ve babası şeklinde hak sahibi olaraktanımlamıştır.İş kazası sonucu yaralanan sigortalının kendisi ölümü halinde ise adı geçen hak sahipleri yani mirasçıları(SSGSSK)ilediğer yasalarla tanınan haklardan yararlanabileceklerdir.
2. SİGORTALI VEYA HAK SAHİBİNE SGK TARAFINDAN YAPI-LACAK YARDIMLAR
(SSGSSK)’nun‘‘İş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık sigortasından sağlanan haklar’’ başlıklı 16 ncı maddesinde iş kazası sonucu;
*33 Sosyal Güvenlik Kurumu Müfettişi
134 Çalışmamızda, 31/05/2006tarihli ve 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu için “SSGSSK” kısaltması kullanılmıştır.
Makale Geliş Tarihi: 06.06.2016 Yayın Kurulu Kabul Tarihi: 05.09.2016
5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu (T.C. yasalar, 20.05.2006) (SGK)235 tarafından;- Sigortalının geçici iş göremezliğe uğraması durumunda yani meslekte kazanma gücünün % 10 oranının altında olması durumunda günlük geçici iş göremezlik ödeneği verilebilecek,
- Sigortalının sürekli iş göremezliğe uğraması durumunda yani meslekte kazanma gücünün % 10 oranı ve üzerinde olması durumunda sürekli iş göremezlik geliri bağlanabilecek,
- İş kazası sonucu sigortalının ölmesidurumunda hak sahiplerine, ölüm geliri bağlanabilecek
- Ölüm geliri bağlanmış olan kız çocuklarına evlenme ödeneği verilebilecek,
- İş kazası sonucu ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilebilecektir.
3. AÇILABİLECEK DAVALAR
3.1. Tazminat Davaları
3.1.1. Maddi Tazminat
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu (T.C. yasalar, 04.02.2011) (BK)336’nun49 uncu maddesine göre; kusurlu ve hukuka aykırı bir fiille başkasına zarar veren, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Zarar verici fiili yasaklayan bir hukuk kuralı bulunmasa bile, ahlaka aykırı bir fiille başkasına kasten zarar veren de, bu zararı gidermekle yükümlüdür. Buna göre bir fiilin haksız fiil olabilmesi için;
- Fiil,
- Hukuka aykırılık,
- Kusur,
- Zarar,
- İlliyet bağı
Şartlarının bir arada olması gerekmektedir.
(BK)’nun50 inci maddesinde; zarar görenlerin zararını ve zarar verenin kusurunu ispat yükü altında olduğu, uğranılan zararın miktarı tam olarak ispat edilemiyorsa hakimin, olayların olağan akışını ve zarar görenin aldığı önlemleri göz önünde tutarak, zararın miktarını hakkaniyete uygun olarak belirleyeceği belirtilmiştir.
235 Çalışmamızda, 16/05/2006tarihli ve 5502 sayılı Kanun ile Kurulan Sosyal Güvenlik Kurumu için “SGK” kısaltması kullanılmıştır.
336 Çalışmamızda, 11/01/2011 tarihli ve 6098 sayılı Tük Borçlar Kanunu için “BK” kısaltması kullanılmıştır.
İş kazası sonucusigortalı yaralanmışsa kendisi hayatını kaybetmişse ailesi, yoksun kaldıkları destek oranında maddi ve manevi tazminat davası açabilecek ve işçinin yaşı, evli ve çocuk sahibi olması ile almış olduğu ücret tutarıhükmedilecek tazminatın belirlenmesinde dikkate alınacak parametreler arasında yer alacaktır.
(BK)’nun53üncü maddesinde; haksız fiil sonucunda ölümün gerçekleşmesi durumunda uğranılan zararların neler olduğu düzenlenmiştir. Buna göre iş kazası sonucu ölen sigortalının hak sahipleri haksız fiili gerçekleştiren kişiden yani zarar verenden;- Cenaze giderleri,
- Ölüm hemen gerçekleşmemişse tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları,
- Ölenin desteğinden yoksun kalınma sebebiyle uğranılan kayıpların tazminini isteyebileceklerdir.
İşçinin iş kazası sonucu yaralanması durumunda ise kendisi (BK)’nun 54üncümaddesinde hükmü gereğince; • Tedavi giderleri,
- Kazanç kaybı.
- Çalışma gücünün azalması ya da yitirilmesinden doğan kayıplar,
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların tazminini isteyebilecektir.
Maddi tazminatın belirlenmesi ile ilgili olarak (BK)’nun55inci maddesinde; ‘‘Destekten yoksun kalma zararları ile bedensel zararlar, bu Kanun hükümlerine ve sorumluluk hukuku ilkelerine göre hesaplanır. Kısmen veya tamamen rücu edilemeyen sosyal güvenlik ödemeleri ile ifa amacını taşımayan ödemeler, bu tür zararların belirlenmesinde gözetilemez; zarar veya tazminattan indirilemez. Hesaplanan tazminat, miktar esas alınarak hakkaniyet düşüncesi ile artırılamaz veya azaltılamaz. Bu Kanun hükümleri, her türlü idari eylem ve işlemler ile idarenin sorumlu olduğu diğer sebeplerin yol açtığı vücut bütünlüğünün kısmen veya tamamen yitirilmesine ya da kişinin ölümüne bağlı zararlara ilişkin istem ve davalarda da uygulanır’’ hükmü yer almaktadır.
3.1.2. Destekten Yoksun Kalma Tazminatı
(BK)’nun‘‘Ölüm Halinde Uğranılan Zararları’’ düzenleyen 53 üncü maddesinin birinci fıkrasının üçüncü bendinde; ölenin desteğinden yoksun kalan kişilerin bu sebeple uğradıkları kayıpları da zarar verenden isteyebilecekleri belirtilmiştir. Buna göre adı geçen tazminat davası için maddi tazminat davasının özel bir türüdür diyebiliriz. Bu davanın açılabilmesi için iş kazası sonucu kişinin ölmesi ve bu kişinin hayattayken destek verdiği kişilerin, bu desteklerini kaybetmiş olmaları gerekmektedir.
3.1.3. Manevi Tazminat
(BK)’nun56 ncı maddesine göre; hakim, bir kimsenin bedensel bütünlüğünün zedelenmesi durumunda, olayın özelliklerini göz önünde tutarak, zarar görene uygun bir miktar paranın manevi tazminat olarak ödenmesine karar verebilecek, ağır bedensel zarar veya ölüm halinde, zarar görenin veya ölenin yakınlarına da manevi tazminat olarak uygun bir miktar paranın ödenmesine karar verilebilecektir.
3.2. Ceza Davaları
5237 sayılı Türk Ceza Kanunu(T.C. yasalar, 12.10.2004) (TCK)374 ’nun‘‘Kasten öldürme’’ başlıklı 81 inci maddesinde; ‘‘Bir insanı kasten öldüren kişi, müebbet hapis cezası ile cezalandırılır.’’ Hükmü, ‘‘Taksirle Öldürme’’ başlıklı 85 inci maddesinde ise; ‘‘Taksirle bir insanın ölümüne neden olan kişi, iki yıldan altı yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Fiil, birden fazla insanın ölümüne ya da bir veya birden fazla kişinin ölümü ile birlikte bir veya birden fazla kişinin yaralanmasına neden olmuş ise, kişi iki yıldan on beş yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır.’’ Hükmü yer almaktadır.
Sigortalıların maruz kaldıkları ölümlü iş kazaları genelde dikkatsizlik ve tedbirsizlik şeklinde vuku bulmakta yani kast unsurunu barındırmamaktadır. Ancak istisnai durumlarda kast unsurunun varlığı ya da sigortalının tamamen kendisinin kusurlu olduğu durumlarda söz konusu olabilmektedir.
İş kazası sonucu ölüm halinde dava, kamu davası niteliğine bürüneceğinden sigortalının hak sahipleri şikayetlerinden vazgeçseler dahi yargılamaya devam olunacaktır. Yani ölüm halinde, şikayetçi olmama veya şikayetten vazgeçme durumları davayı düşürmeyecektir.
Örnek:Ankara ilinde kurulu (XYZ) Ltd. Şti.’de tavuk parçalama işi yürütülmektedir. İşyerinde tavuk parçalama işçisi olarak çalışan (H) ile (G) saat 14:00 sıralarında aralarında şakalaşmaya başlamışlar ve bir süre sonra devam eden şakalaşma kavgaya dönüşmüş araya giren işyeri çalışanları duruma müdahale ederek ikiliyi ayırmıştır. Öfkesi dinmeyen (H) olayın üzerinden bir gün
437 Çalışmamızda, 26/09/2004tarihli ve 5237 sayılı Tük Ceza Kanunu için “TCK” kısaltması kullanılmıştır.
sonra tavuk parçalama işinde kullandığı bıçağı arkadaşı (G)’ye yemeğe çıktığı saat 12:00 sıralarında saplamış, kalbinden yaralandığı tespit edilen (G) kaldırıldığı hastanede kurtarılamayarak hayatını kaybetmiştir.
Yaşanılan olay (SSGSSK)’nuniş kazası düzenlemesi bakımından yorumlandığında; kazanın mesai saatleri dışında meydana gelmesinin bir öneminin bulunmadığı ve (SSGSSK)’nun13 maddesinin birinci fıkrasında belirtilen; ‘‘sigortalının işyerinde bulunduğu sırada’’ hükmünden hareketle olayın bir iş kazası olduğu kanaatine varılabilecektir.
Kaza olduğu kanaatine varılan olayla ilgili olarak ölen sigortalının hak sahipleri;- Yapılacak tahkikat sonucu ölüm gelirine hak kazanabilecek,
- Ölen sigortalının kız çocuğunun olması durumunda kendisine de ölüm geliri bağlanacak, ayrıca evlenmesi durumunda evlenme ödeneği verilecek, ü Ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilecektir.
Hak sahipleri (SGK)tarafından sağlanan yardımlar dışında kasten adam öldürme eylemini gerçekleştiren işyeri çalışanı (H)’den (BK)’nun48 inci maddesinde tanımlanan haksız fiilin şartları gerçekleşmiş olduğundan (BK)’nun53 üncü maddesi uyarınca maddi tazminat olarak;
- Cenaze giderleri,
- Ölüm hemen gerçekleşmediği için tedavi giderleri ile çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları,
- Ölenin desteğinden yoksun kalınma sebebiyle uğranılan kayıpları,
- Ölenin desteğinden yoksun kalınması sebebiyle uğranılan kayıplar uyarınca destekten yoksun kalma tazminatını talep edebileceklerdir.
Hak sahipleri (BK)’nun 56 ncı maddesine göre zarara sebebiyet veren (H)’den ayrıca manevi tazminat da talep edebileceklerdir.
Yaşanan olay (TCK)’nun ‘‘Kasten öldürme’’ başlıklı 81 inci maddesi uyarınca kasten öldürmeye girip kamu davası mahiyetinde olduğundan ölen sigortalı (G)’nin hak sahiplerinin şikayetçi olup olmadığına bakılmaksızın olayla ilgili ceza davası açılacaktır.
Örnek:İstanbul ilinde kurulu (MRC) Lojistik firmasında şoför olarak çalışmaya başlayan 35 yaşındaki (Ö) 18/03/2016 tarihinde İstanbul ilinden aldığı yükleri Adana iline götürüp yüklerin boşaltılmasını müteakip dinlenmeye çekildiği esnada işyerine ait tırın içinde ölü bulunmuştur. Yapılan otopsi sonucunda (Ö)’nün kalp krizi sonucunda vefat ettiği görülmüştür. İşyeri tarafından (SGK)’ya gönderilen belgeler arasında (Ö)’nün şoför olarak çalışmasında herhangi bir engelin olmadığı ve gerekli sağlık raporlarının kendisinden temin edildiği tespit edilmiştir.
Yaşanılan olay (SSGSSK)’nuniş kazası düzenlemesi bakımından yorumlandığında; kazanın dinlenme sırasında meydana gelmesinin bir öneminin bulunmadığı, kazanın (Ö) açısından işyeri olan işyerine ait tırda meydana geldiği ve (SSGSSK)’nun13 maddesinin birinci fıkrasında belirtilen; ‘‘sigortalının işyerinde bulunduğu sırada’’ hükmünden hareketle olayın bir iş kazası olduğu kanaatine varılabilecektir.
Kaza olduğu kanaatine varılan olayla ilgili olarak ölen sigortalının hak sahipleri;- Yapılacak tahkikat sonucu ölüm gelirine hak kazanabilecek,
- Ölen sigortalının kız çocuğunun olması durumunda kendisine de ölüm geliri bağlanacak, ayrıca evlenmesi durumunda evlenme ödeneği verilecek, ü Ölen sigortalı için cenaze ödeneği verilecektir.
Meydana gelen kalp krizi olayında ölüme sebebiyet veren bir işveren ve üçüncü bir şahıs bulunmadığı ve haksız fiil durumu söz konusu olmadığından hak sahiplerince; (BK) uyarınca herhangi bir tazminat talep edilemeyecek bunun yanında (TCK) uyarınca ceza davası da açılamayacaktır.
İş kazaları yukarıda belirtildiği şekilde ölümle sonuçlananlar dışında yaralanma ile de sonuçlanabilmektedir.(TCK)’nun ‘‘Kasten Yaralama’’ başlıklı 86 ncı maddesinde; ‘‘Kasten başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, bir yıldan üç yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kasten yaralama fiilinin kişi üzerindeki etkisinin basit bir tıbbi müdahaleyle giderilebilecek ölçüde hafif olması halinde, mağdurun şikayeti üzerine, dört aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezasına hükmolunur.’’ Hükmü, ‘‘Taksirle yaralama’’ başlıklı 89 uncu maddesinde ise; ‘‘taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişi, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılır.’’ Hükmü yer almaktadır.
Ayrıca maddenin devamında ‘‘taksirle başkasının vücuduna acı veren veya sağlığının ya da algılama yeteneğinin bozulmasına neden olan kişinin, üç aydan bir yıla kadar hapis veya adli para cezası ile cezalandırılacağı,taksirle yaralama suçunun soruşturulması ve kovuşturulmasının şikayete bağlı olduğu, ancak, yukarıda bahsigeçen yaralama hariç, suçun bilinçli taksirle işlenmesi halinde şikayet aranmayacağı düzenlenmiştir.
Örnek:(YKU) unvanlı ilaç firmasında tıbbi mümessil olarak 03/07/2014 tarihinde çalışmaya başlayan (U) işyerine ait araçla Ankara’dan İstanbul’a seyir halinde iken karşı yönden gelen (T) isimli şahıs sevk ve idaresinde olan otomobilin direksiyon hakimiyetinin kaybedilmesi ile birlikte bariyerleri aşıp karşı yöne geçmesini müteakip (U)’nun kullandığı araca çarpması sonucu (U) ağır yaralanmıştır. Kazadan sonra düzenlenen trafik kazası tespit tutanağında (T) isimli şahıs % 100 oranında kusurlu bulunmuştur.
Buna göre kazalı (U);- (SSGSSK)’nun16 ncı maddesine göre (SGK) sağlık kurulunca tespit edilen meslekte kazanma gücünün % 10 oranının altında olması halinde geçici iş göremezlik ödeneğine, % 10 oranının üzerinde olması halinde ise sürekli iş göremezlik gelirine hak kazanabilecektir.
(SGK) tarafından sağlanan yardımlar dışında adam yaralama eylemini gerçekleştiren (T)’den (BK)’nun 48 inci maddesinde tanımlanan haksız fiilin şartları gerçekleşmiş olduğundan (BK)’nun 54 üncü maddesi uyarınca maddi tazminat olarak; ü Tedavi giderlerini,
- Kazanç kaybını,
- Çalışma gücünün azalmasından ya da yitirilmesinden doğan kayıpları,
- Ekonomik geleceğin sarsılmasından doğan kayıpların tazminini isteyebilecektir.
Kazalı (U) ayrıca (BK)’nun 56 ncı maddesine göre zarara sebebiyet veren (T)’den manevi tazminat talep edebilecektir.
Meydana gelen yaralanma vakası (T)’nin bilinçsiz taksirli eylemi sonucunda meydana geldiğinden olayın soruşturulması ve kovuşturulması kazalı (U)’nunşikayetine bağlı olacak şikayet olmaması durumunda kamu davası açılamayacaktır.4. SONUÇ
Çalışma hayatının en önemli sorunlarından birisi olan iş kazaları; genelde sigortalı, işveren veya üçüncü şahısların dikkatsizlik ve tedbirsizlikleri sonucu kusurun taksir boyutuyla bazen de bilerek ve istenerekkusurunkasıt boyutuyla meydana gelerek sigortalının ölümüne veya yaralanmasına sebebiyet vermektedir. İş kazası sonucu meydana gelen yaralanmalarda sigortalı, ölümlerde ise hak sahipleri (SSGSSK)uyarınca kendilerine sağlanan yardımlardan yararlanabilecek, bunun yanında (BK) uyarınca tazimat davaları açabileceklerdir. Bu davalar dışında ayrıca (TCK) uyarınca konusu şikayete bağlı olmayan kamu davaları dışında kendileri de olayı şikayet konusu yapıp ceza davası açabileceklerdir.
KAYNAKÇA
T.C. Yasalar (16.06.2006). 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Resmi Gazete (:2561
Sigortası Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (26200 sayılı)
T.C. Yasalar (20.05.2006). 5502 sayılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (26173 sayılı)
T.C. Yasalar (04.02.2011). 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (27836 sayılı)
T.C. Yasalar (12.10.2004). 5237 sayılı Türk Borçlar Kanunu. Ankara :
kaynak ismmmo mali çözüm
İletişim Bilgisi
- IBOSB Birlik San. Sit.
Birlik 1 İş Merkezi
No : 5 Kat : 4/63
Beylikdüzü / İSTANBUL - 0212 875 11 41
0532 594 34 91
Bizlere ulaşabilmeniz için lütfen yandaki formu tıklayarak gerekli alanları doldurunuz...