•  
  •  
  •  
  •  

YAYINLARIMIZ

  • İDARİ YARGIDA ŞİKAYET YOLUYLA DÜZELTME

    BAŞVURUSU YENİDEN DAVA AÇMA HAKKI KAZANDIRIR MI ?

    ÖZ

    Mükellefler vergiye müteallik işlemler nedeniyle vergi dairesi müdürlüğünün tesis ettiği ve açıkça vergi hatası kapsamında olduğunu düşündükleri işlemlere karşı düzeltme başvurusunda bulunabilirler. Bu başvurunun reddedilmesi veya olumsuz cevaplanması üzerine ise şikayet yoluyla düzeltme başvurusu ile bir üst merci olan Gelir İdaresi Başkanlığına başvurabilirler. Bu başvurunun da zımnen reddedilmesi veya olumsuz cevaplanması ile mükellefler bu işleme karşı dava açma hakkını kazanırlar. Bu hakkı dava açma süresini kaçırarak kullanamayan mükelleflerin tekrar şikayet yoluyla düzeltme başvurusunda bulunarak yeniden dava açma hakkı elde etmeleri mümkün değildir.
    Anahtar Kelimeler: Şikayet Yoluyla Düzeltme Başvurusu, Dava Açma Hakkı, Vergi Hatası

    GİRİŞ

    Türk Vergi Sisteminde vergi uyuşmazlıklarının idari çözüm yollarından biri uzlaşma müessesesi diğeri ise açık vergi hatalarının düzeltilmesi işlemidir. Düzeltme, yorumlamaya ve hukuki değerlendirmeye ihtiyaç duymayacak derecede açık olan vergi hatalarının giderilmesi amacıyla Vergi Usul Kanununda düzenlenmiş bir idari başvuru yoludur. Uygulamada, düzeltme başvurusunun mükelleflerce amacına aykırı bir şekilde kullanıldığı görülmektedir. Mükelleflerin düzeltme taleplerinin bağlı bulundukları vergi dairesi müdürlüklerince reddedilmesi üzerine durumu bir üst merci olan Gelir İdaresi Başkanlığına şikayet yoluyla düzeltme başvurusu ile iletebilirler. Bu başvuruya olumsuz cevap gelmesi veya başvurunun 60 gün içinde cevaplanmayarak zımnen reddedilmesi üzerine mükelleflerin 30 gün içinde idari yargıda dava açma hakları doğmaktadır. Ancak bu dava açma süresini kaçıran mükelleflerin yeniden şikayet yoluyla düzeltme başvurusunda bulunarak tekrar dava açma süresi kazanmaya çalıştıkları görülmektedir. Yazımızda şikayet yoluyla düzeltme başvurusu ile yeniden dava açma hakkı kazanılıp kazanılamayacağını inceledik.

    1.DÜZELTMEYE KONU OLABİLECEK HATALARIN NİTELİĞİ

    Vergi Usul Kanununun 116 ncı maddesinde vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenilmesi veya alınması olarak tanımlanmış olup, aynı Kanunun 117 nci maddesinde hesap hatalarının, 118 inci maddesinde de vergilendirme hatalarının türleri belirtilmiştir. Kanunun 122-124 üncü maddelerinde ise düzeltme ve şikayet yolları düzenlenmiştir.
    Davacı mükellefin Vergi Usul Kanununda yer alan düzeltme ve şikayet yoluna başvurabilmesi için dava konusu işlemde, anılan Kanunun 117 nci ve 118 inci maddelerinde belirtilen türden bir hatanın var olması gerekmektedir.
    Düzeltme işleminin kapsamına girmeyen en önemli unsur, hukuki uyuşmazlıklardır. Vergi hataları nispeten kolay görülebilen, üzerinde tartışmaya pek gerek olmayan, açık ya da oldukça basit yanlışlıklardır. Bu nedenle yasa koyucu vergi hatalarına özgü olmak üzere ayrı bir çözüm yolu benimsemiştir. İşte bu vergi hatası kavramı dışında kalan öyle bir kısım sakatlıklar var olabilir ki, yasa koyucu bunların hatalara özgü bir yol olan düzeltme işleminden yararlanmasını öngörmemiş, tartışma konusu olduğunda bunların yargı organlarında karara bağlanması esasını benimsemiştir. Vergi hatası dışında kalıp da tartışma konusu olabilecek bu tür konulara ve uyuşmazlıklara “hukuki uyuşmazlık” adı doktrinde verilmektedir. Hukuki uyuşmazlıklar, vergi hatasından farklı olarak vergilendirme işleminin özüne ilişkin, vergi alacaklısı ile vergi borçlusu arasındaki hukuken tartışma konusu yapılabilecek hususlarda ortaya çıkar taraflardan biri işlemlerde sakatlık olduğunu iddia eder. Bu tür tartışmalar maddi olaya ilişkin açık olmayan noktalardan, yasa hükümlerinin kaleme alınmış şekillerinden, maddi olayın karmaşık şekillerinden, vergi borcunun zaman aşımına uğrayıp uğramadığı, bir vergi suçunda kasıt, ağır kusur gibi unsurların bulunup bulunmadığı vb. noktalardan doğar.
    Değerlendirme ve yorum gerektiren vergisel işlemlerin Vergi Usul Kanununun 117 nci ve 118 inci maddelerinde sayılan hatalar kapsamında şikayet yoluyla düzeltme talebine konu olması ve bu yolda tesis edilen olumsuz işlemlerin de bu kapsamda dava edilmesine imkanı yoktur.
    Danıştay 7. Dairesinin 29.02.2004 tarih ve E.2002/2740, K.2004/3625 sayılı kararında, hukuki bir sorun teşkil eden ve yasaların yorumu sonunda çözümlenebilecek nitelikte olan bir uyuşmazlık için düzeltme ve şikayet yoluna gidilemeyeceğine hükmedilmiştir. Danıştay 4. Dairesi de 07.12.2004 tarih ve
    E.2004/256, K.2004/2463 sayılı kararında; “uyuşmazlığın vergi hatası dışında maddi olayların değerlendirilmesi ve irdelenmesini gerektiren hukuksal bir sorun olarak ortaya çıkması ve yorumu gerektirmesi söz konusu olduğundan, düzeltme ve şikayet yoluyla yapılan başvurunun zımnen reddine ilişkin işlemin yasaya uygun olduğu” yönünde hüküm belirtmiştir. Ayrıca Danıştay 9. Dairesinin 31.05.2006 tarih, K.2006/2224 sayılı kararı, Danıştay 4. Dairesinin 31.03.2004 tarih, K.2004/635 sayılı kararlarında da benzer hükümler bulunmaktadır.

    2.DÜZELTME BAŞVURUSU

    Düzeltme işlemi hem vergi aslı hem cezası için geçerlidir. VUK.’ nun 375. maddesine göre “vergi cezalarında yapılan hatalar bu kanunda vergi hataları için belli edilen usul ve şartlara göre düzeltilir.” Vergi ve ceza bakımından yapılacak düzeltme için kanunda iki yol düzenlenmiştir. Buna göre düzeltme işlemi ya vergi dairesince re’sen yapılır ya da yükümlü başvurusu üzerine gerçekleşir.
    VUK’ nun 119. maddesinde belirtilen yollardan biri ile meydana çıkarılan vergi hatalarının, idarece tereddüt edilmeyen açık ve mutlak vergi hataları ise re’sen düzeltilir.
    (VUK.’ nun 121.mad.) Ortaya çıkarılan vergi hatalarının düzeltilmesi konusunda karar verme yetkisi ilgili vergi dairesi müdüründedir. (VUK. 120 mad.) Kendi aleyhlerine düzeltme yapılan kimselerin düzeltmeye karşı vergi mahkemesinde dava açma hakları mahfuzudur. (VUK.’nun 121.md.)
    Vergi hataları vergi dairesince re’sen düzeltme işlemine konu edildiği gibi mükellefler de vergi muamelelerindeki hataların düzeltilmesini vergi dairesinden yazı ile isteye bilir. Bu taleplerin posta ile taahhütlü olarak gönderilmesi gerekmektedir. (VUK.’nun 122.md.)
    Mükellefin düzeltme talebine ilişkin dilekçesini alan vergi dairesi bu talebi inceler, talep düzeltme mercii olan vergi dairesi müdürlüğünce uygun bulunduğu takdirde, düzeltmenin yapılmasını emreder ve düzeltme yapılır.

    3.ŞİKAYET YOLUYLA DÜZELTME BAŞVURUSU

    Vergi dairesinin, dava açma süresinden sonra yapılan düzeltme talebini reddetmesi durumunda şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına başvurulur.Düzeltme taleplerinin, vergi mahkemesinde dava açma süresi geçtikten sonra yapılması ve bu talebin reddi durumunda; mükelleflerin dava açma yoluna gitmeleri mümkün bulunmadığından; şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına gitmelerine Vergi Usul Kanunu’nun 124. maddesi ile olanak sağlanmıştır.
    Şikayet yoluyla Maliye Bakanlığına başvurabilmek için, öncelikle düzeltmeye yetkili vergi dairesine düzeltme talebinde bulunulması ve bu talebin reddedilmesi gerekmektedir. Yani doğrudan şikayet yoluyla Bakanlığa başvurmak mümkün değildir.
    Şikayet yoluyla başvuru hakkını kullanmak için öncelikle düzeltme zaman aşımı süresi içinde vergi dairesine başvurarak düzeltme talebinde bulunmak gerekir. Vergi dairesinin düzeltme talebini reddetmesi durumunda şikayet yoluna başvurulur. İdari Yargılama Usulü Kanunu’ndaki 60 günlük cevap süresi esas alınarak vergi dairesinin bu süre içinde cevap vermemesi durumunda da şikayet yoluna başvurulur.
    Düzeltme talebi üzerine, idarenin 60 gün içinde cevap vermesi gerekir. Altmış gün içinde cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılarak dava hakkı kullanılır. İYUK’un 10/2. maddesinde yer alan “Altmış gün içinde bir cevap verilmezse istek reddedilmiş sayılır. İlgililer altmış günün bittiği tarihten itibaren dava açma süresi içinde, konusuna göre Danıştay’a, idare ve vergi mahkemelerine dava açabilirler” hükmü dikkate alındığında idarenin altmış günlük cevap süresinin kanunla düzenlenmiş bir süre olduğu, bu sürenin bitim tarihinden itibaren idari dava hakkının kullanılması gerektiği ortaya çıkar. 60 günlük cevap süresi, Şikayet dilekçesinin Bakanlığa verildiği tarihten başlar. Şikayet dilekçesinin postayla gönderilmesi durumunda, taahhütlü olarak postaya verildiği günden bağlayacağının kabulü gerekir. Altmış, günlük sürenin bitiminin tatile veya çalışmaya ara verme zamanına rastlaması, bekleme süresini uzatmaz. İYUK’a göre dava açma sürelerinin sonunun çalışmaya ara verme zamanına rastlaması durumunda dava açma süresi uzamakla beraber, şikayet yolu ile başvurularda bu sürenin uzamayacağı uygulamada kabul edilmiştir. Özetle, Maliye Bakanlığı şikayeti kabul ederse, durumu ilgili vergi dairesine bildirir; hatalı işlem düzeltilir. Maliye Bakanlığı şikayeti reddederse ya da 60 günlük süre içinde cevap vermezse, düzeltme talebinde bulunan kişi, idari dava yoluna başvurabilir. (Kızılot, 1999 : 7)

    4.DEĞERLENDİRME

    İYUK 10/1. maddesinde; ilgililerin, haklarında idari davaya konu olabilecek bir işlem veya eylemin yapılması için idari makamlarca başvurabilecekleri hüküm altına alınmıştır.
    İdari yargıda dava açma süresi “idari davaların muteber surette ikame edilebileceği kanunen muayyen ve mahdut olan zaman” olarak tanımlanır. Yani idari yargıda dava açma süresinin sınırları katı bir şekilde belirlenmiştir. Aksi halde yani dava açma süresinin sınırlarının yoruma açık ve sınırları keskin belirlenmemiş olsaydı idarenin işlemleri sürekli olarak dava tehdidi altında olacaktı. Bu durum da idarenin belirlilik ve istikrar ilkelerine aykırı düşecektir.
    Konumuz itibarıyla açık bir vergi hatası olduğu iddiası ile yapılan bir şikayet yoluyla düzeltme başvurusuna idare tarafından verilen olumsuz bir cevap hukuki olarak o işleme karşı dava açılmış ise dava sonucunun belli olması ile, dava açılmamış ise dava açma süresinin dolmasıyla belirli hale gelir. Yani idarenin tesis ettiği işlem o işleme karşı başvurulacak hukuki yollar tükendiğinde kesinleşir ve mükellef ile idare açısından belirli hale gelir.
    Diğer taraftan, şikayet yoluyla düzeltme başvurusundan sonra doğan dava açma hakkının kullanılmaması sonucu yeniden şikayet yoluyla düzeltme başvurusunda bulunarak yeni bir dava açma hakkının tesis edilmesi idari yargıda sınırları çok keskin belirlenmiş dava açma sürelerinin ihlal edilmesine neden olacaktır. Bunun sonucu olarak da idarenin işlem ve eylemleri süresi ve sınırı belirsiz olan bir “dava” tehdidi altında olacaktır.

    SONUÇ

    Yargı denetimi, idare üzerinde uygulanan en etkili ve nesnel denetim yoludur. Yargı denetimi, İdareden bağımsız ve tarafsız bir organ tarafından ve salt hukuki ölçütlere dayalı olarak yapılan nesnel bir denetim olmakla ve de güçlü yaptırımlarla donatılmakla, İdarenin hukuka uygun davranmasını sağlayan en etkili denetim yoludur.Şikayet yoluyla düzeltme başvurusu bir anlamda idare için yargısal denetimden önce son çıkıştır. Mükellefler açısından ise hem idareyi açıkça hata olduklarını düşündükleri işlemleri düzeltmeye zorlama imkanıhemde bu başvuru sonucuna göre işleme ilişkin dava açma imkanı anlamına gelmektedir. Mükellefler açısından vergisel işlemlere dava açma nasıl nesnel ve tartışmasız bir hak ise bu hakkın iyi niyet kuralına göre kullanımı da aynı şekilde çekişmesiz ve nesnel bir hukuk kuralıdır. Hem hakkın iyi niyet kuralları çerçevesinde kullanılması gerektiği hem de idarenin iş ve işlemlerinin sınırları ve süresi belirsiz bir dava tehdidi altında kalamayacağı düşüncesi çerçevesinde mükelleflerin şikayet yoluyla düzeltme başvurusundan sonra doğan dava açma hakkını süresinde kullanmayıp yeniden şikayet yoluyla düzeltme dilekçesi vererek yeniden dava açma hakkı kazanabilmeleri mümkün değildir.

    KAYNAKÇA

    Danıştay Kararları (http://emsal.danistay.uyap.gov.tr/VeriBankasiIstemciWeb/)
    Kızılot, Şükrü (13.02.1999). “Vergi Hatalarını Düzeltmede Zamanaşımı- II” Hürses (1999) : 7
    T.C. yasalar (10.01.1961). 213 sayılı Vergi Usul Kanunu. Ankara : Resmi Gazete (10705 sayılı)
    T.C. yasalar (20.01.1982). 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu.
    Ankara : Resmi Gazete (17580 sayılı)

     

     

     


     

     

    Kaynak;İSMMMO Mali Çözüm Dergisi

İletişim Bilgisi

  1. IBOSB Birlik San. Sit.
    Birlik 1 İş Merkezi
    No : 5 Kat : 4/63
    Beylikdüzü / İSTANBUL
  2. 0212 875 11 41
    0532 594 34 91
info@altanmusavir.com
 İletişim Formu

Bizlere ulaşabilmeniz için lütfen yandaki formu tıklayarak gerekli alanları doldurunuz...